26 Nisan 2013 Cuma

BİTKİLERİN DONDAN KORUNMASI

Bitkiler dondan nasıl korunur ?

Bazı bitkiler donun etkisiyle ölmeden önce toprağa tohumlarını bırakırlar. Bazıları iseyapraklını toprağa yatar şekilde uzatarak Daradaki ısıdan faydalanırlar. Menekşe örneğinde olduğu gibi...

Mersin ağacı ve süpürgeotunun üst tarafı ölürken dipteki gövde canlı kalır ve baharda filiz sürer. Patates gibi yumrudan büyüyen bitkiler soğanlı bitkiler ve köklü bitkiler ise bu kısımlarını toprağın altında koruyarak kendilerini bahara saklarlar. Narenciye yetişen bölgelerde petrolle çalışan ısıtıcıların ve ağaçlara don çökmesini önlemek amacıyla hava akımı veren pervanelerin kullanıldığı görülmektedir.




http://www.bakimliyiz.com adresinden alınmıştır.


GENEL OLARAK BİTKİLERİN ÖZELLİKLERİ

GENEL OLARAK BİTKİLERİN ÖZELLİKLERİNE BAKTIĞIMIZDA ;

anlılar dünyasının en önemli gruplarından biri bitkiler, öbürü hayvanlardır. Fotosentezle kendi besinini kendisi üretebilen, kökü, gövdesi ve yaprakları olan üstün yapılı bitkiler bu özellikleriyle hayvanlardan kolayca ayırt edilebilir. Oysa evrimin daha alt basamaklarında bitkilerle ya da hayvanlarla ortak özellikler taşıyan, ama gerçek anlamda ne bitki, ne de hayvan sayılabilen pek çok canlı vardır. Uzmanlar, sınıflarıdırmada büyük güçlük çıkaran bu ilkel ve basit yapılı Canlıları bugün bitkiler ve hayvanlar âleminin dışında tutma eğilimindedir. Ama geleneksel sınıflarıdırmaya bağlı kalan bazı bilim adamları, birçok özelliğiyle bitkilere benzeyen suyosunları (algler) ile mantarları tallıbitkiler adıyla bugün bile bitkiler âleminden sayarlar. Oysa bu Canlıların, üstün yapılı bitkilere özgü gövde, yapraklar ve iletim damarları gibi Özelleşmiş dokuları yoktur; hücreleri, taldenen basit ve özelleşmemiş ipçikler ya da katmanlar halinde bir araya toplanmıştır. Buna benzer temel farklılıkları göz önüne alarak mantarları ve suyosunlarını bitkilerden ayıran yeni sınıflarıdırmalarda ise bu canlılar, bitki ve hayvan benzeri bütün tekhücrelileri içeren Protista âlemi içinde sınıflarıdırılır; hatta mantarlar ayrı bir âlem olarak kabul edilir. Canlıların sınıflarıdırılmasını genel çizgileriyle ansiklopedinin CANLILAR maddesinde bulabilirsiniz. {Ayrıca bak. MANTARLAR; Yosunlar.)
Bitkilerin yüz binlerce değişik türü vardır. Bu türlerin boyutları, ancak mikroskopla görülebilen bazı yaprakyosunları gibi çok küçük bitkilerden başlayıp, California'nın kıyı sekoyalan gibi yaklaşık 90 metre boyundaki dev bitkilere kadar uzanır. Bitki türleri açısından dünyanın en zengin bölgesi olan, Kuzey Kutbu ile tropik iklim kuşağı arasındaki enlemlerde 300 bin kadar bitki türünün bulunduğu sanılmaktadır.
Bitkilerin Genel Özellikleri
Bütün canlılar hücre denen temel yapı birimlerinden oluşur. Bitkiler ve hayvanlar gibi üstün yapılı canlılarda bu hücreler, her birinin ayrı bir işlevi olan organları ya da özelleşmiş dokuları oluşturacak biçimde bir araya toplanmıştır. Canlının yaşamını sürdürmesini sağlayan beslenme, büyüme, solunum ve üreme gibi temel işlevlerin yerine getirilmesinden bu organlar sorumludur. Ama bu ortak özelliklere karşılık, hem hücre yapısı, hem de bazı yaşamsal işlevler açısından bitkiler ile hayvanlar arasında belirgin farklılıklar göze çarpar. Örneğin bitki hücresinin, hayvan hücresinden farklı olarak, büyük ölçüde selülozdan oluşmuş sertçe bir hücre duvarı ve kloroplast denen organelleri vardır {bak. HÜCRE). Böylece bitkiler, kloroplastlardaki yeşil renkli klorofil pigmentinin yardımıyla güneş ışığını (enerjisini) soğurup, fotosentez denen bir süreçle kendi besinini üretebilir. Fotosentez yeteneği olan yeşil bitkiler arasında, yaşamını öbür yeşil bitkilere bağımlı olarak sürdüren asalak bitkilerin sayısı pek azdır. Oysa hayvanlar, yAşamaları için gerekli olan besin maddelerini bitkisel ve hayvansal yiyeceklerle dışarıdan almak zorunda olan dışbeslek canlılardır {bak. Beslenme).
Bitkiler de hayvanlar gibi büyüyüp gelişir ve yeni hücreler üreterek yaralı dokularını onarabilir. Ama erişkin yaşa gelen bir hayvanın büyümesi durduğu halde, bitkilerde büyüme olayı yaşam boyunca sürer. Bu sonsuz büyüme özelliği de bitkiler ile hayvanları ayıran temel farklardan biridir.

Bütün canlılar gibi bitkiler de dış uyaranlara bir tepkiyle yanıt verir ve çevresindeki değişikliklere uyum sağlayabilir. Bitkiler özellikle dokunma, su, yerçekimi, güneş ışığı ve kimyasal maddeler gibi uyaranlara karşı duyarlıdır. Bitkinin genellikle uyan kaynağına doğru dönerek verdiği bütün tepkisel yanıtlara yönelim (tropizm) denir. Bu tepkilerin en sık karşılaşilan biçimleri ışığa yönelim (fototropizm), yerçekimine ya da yere yönelim (jeotropızm), kimyasal maddelere yönelim (kemotropizm), suya yönelim (hidrotropizm) ve elektriğe yönelimdir (elektrotropizm ya da galvanotropizm). Örneğin bir bitki baş aşağı çevrilse bile, kökleri gene toprağa, tepesi de güneşe dönük olacak biçimde büyümesini sürdürür. Küstümotunun yapraklarına dokunulduğu anda yaprakçıklar birbirinin üstüne kapanır. Sarmaşık ya da üzüm asması gibi sanlıcı ve tırmanıcı bitkilerin sülükleri de dokunmaya karşı duyarlıdır; bu sülükler yakındaki bir dala ya da tele değdiğinde bu desteğe sarılarak bitkinin yukarıya doğru tırmanmasını sağlar. Çiçeklerin taçyaprakları genellikle ışığa duyarlıdır; güneş doğunca açılır, güneş batınca kapanır. Bitkilerin yaprakları da çoğu kez güneş ışığına yönelir.
Yönelim sırasındaki bu kısıtlı hareketler dışında bitkilerin hayvanlar gibi yürüyerek, sürünerek, yüzerek ya da uçarak yer değiştirme olanağı yoktur. Bütün yaşamlarını bulunduklan yere bağlı olarak sürdürmek zorundadırlar.
Aralanndaki bu temel aynlıklara karşılık, Canlıların yaşamsal işlevlerinden biri olan üreme olayı üstün yapılı bitki ve hayvanlarda hemen hemen aynıdır. Hayvanlarda olduğu gibi tohumlu bitkilerde de erkekorganın ürettiği sperma hücresi dişiorganın ürettiği yumurta hücresini dölleyerek, bu tohumdan yeni bir canlının gelişmesini sağlar. Oysa bazı suyosunları ya da amip gibi basit yapılı canlılar doğrudan hücre bölünmesiyle çoğalır (bak. ÜREME). Bitkilerin yeryüzündeki dağılımı büyük ölçüde tohumlarının bir yerden bir yere taşınmasıyla gerçekleşir. Bu yüzden bazı bitkilerin tohumları rüzgârda uçabilecek biçimde kanatlıdır; bazılarında hayvanların postuna tutunmalannı sağlayan kanca ya da dikenler bulunur. Bazı tohumlar da yerde yuvarlanarak ya da suda yüzerek bir yerden bir yere ulaşabilir.

http://www.nuveforum.net adresinden alınmıştır.

TIBBİ BİTKİLER



TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER








Kuşburnu Çayı ve Faydaları

Kuşburnu; C Vitamini açısından çok zengindir. Günümüzde birçok ilacın etken maddesi bitkilerden elde edilmektedir. Vücudumuzu

Ekinezya Çayı ve Faydaları

Ekinezya ( Kirpi Otu ); Vücudun daha dirençsiz olduğu başta kış mevsimi olmak üzere mevsim

Sağlıklı Karaciğerler

Karaciğer yaşam için gerekli olan hayati bir organdır. Karaciğer yokluğunda diyalizle fonksiyonlarına bir süre devam

Bitkisel Tedavi Öksürük

Öksürük, solunum yolu hastalıklarında en çok görülen rahatsızlıktan biridir. Öksürüğün çok çeşitli sebepleri vardır bunlar; 

Şeker Hastalığı için Şifalı Bitkiler

Şeker hastalığı diğer adıyla Diabet sıkça rastlanan bir hastalık türüdür. Pankreasın ürettiği insülinin yetersizliğinden kaynaklanır.

Sarı Kantaron ve Faydaları

Şifalı bitkiler içinde doğal antidepresan olarak nitelendirilen bitkiler Sarı kantaron; depresyon ve stres hallerinde sakinleştirici

Karabaş otu ve Faydaları

Şifalı bitkiler Karabaş otu; Damar açıcı olarak kullanılır ayrıca damar sertliğine karşı kullanılır. Kanser önleyici

Mucize Bitki Yeşil Çay

Yeşil çay; Güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Kanser önleyici ve kanser hücrelerinin dağılışını engelleyici özelliği vardır.

Melisa Çayı ve Faydaları

Melisa Çayı ve Faydaları; Doğal antidepresan olarak nitelendirilen bitkisel çaydır. Sinir, stres ve depresyonda sakinleştirici

Papatya Çayı ve Faydaları

Papatya çayı ve faydaları; Mikrop öldürücü ve iltihap giderici özelliği vardır. Ayrıca gevşetici ve kramp

Devedikeni ve Devedikeni Faydaları

Şifalı bitkiler Devedikeni; Karaciğer koruma özelliği vardır. Hepatit, siroz, karaciğer zehirlenmesi ve karaciğer yağlanmasına karşı

Kahve ve Kahve Çeşitleri

Coffea Arabica: Meyvelerinin olgunlaşması için 9 ay gerekir, bir yılda 5 kg meyve verir ve bu meyvelerden 1

Alıç Otu Bitki Çayı

Alıç otu ve alıç çiçeği faydaları; Kalp – damar sağlığını koruyucu ve destekleyici ve kalp

Alt Islatma – İdrar Kaçırma

Alt ıslatma – İdrar kaçırma; Çoğunluğu bilinçsizce ortaya çıkan bu davranışı anlamak için alta kaçırma

http://www.tibbisifalibitkiler.com adresinden alınmıştır.





TOZLAŞMA VE DÖLLENME OLAYLARI İLE İLGİLİ VİDEOLAR

TOZLAŞMA OLAYI :






DÖLLENME OLAYI : 


BİTKİLERDE DÖLLENME

BITKILERDE ÜREME

I-Tohumsuz bitkilerde:

Eşeyli ve eşeysiz üremenin birbirini takip etmesi şeklinde gerçekleşen metagenez görülür. 
 
Metagenez :
 •Sporlar (n) çimlenerek hapolid gametofiti oluşutrurlar
 •Gametofitlerde anteridyum (Erkek organ) ve Arkegonium (Dişi organ) gelişir
 •Mitoz bölünme ilr anteridyumlarda sperm arkegoniumlarda ise ovum meydana gelir
 •Uygun şartalarda döllenme gerçekleşir
 •Oluşan zigottan(2n) sporofit (2n)gelişir
 •Sporofitte sporangium (Spor kesesi) gelişir
 •Sporangiumda bulunan spor ana hücrelerinden (2n) mayozla sporlar (n) oluşur.

Karayosunları :

 •Gametofit döl baskındır
 •Gametofit fotosentez yapar
 •Sporofit döl gametofit üzerinde gelişir ve yarı parazittir
 •İletim demetleri taşımaz.
Eğrelti otları :

 •Sporofit döl baskındır.
 •İletim demetleri taşır.
•Fotosentez yapar.
 •Sporofit döl çiçekli bitkilerdeki gövde,yaprak,kök ve çiçek rollerini üstlenir.
 •Gametofit döl cılızdır.
I-Tohumlu bitkiler:

Tohumlu bitkilerde üreme organı çiçeklerdir.
 Çiçek
 Çiçekler bitkinin üreme organlarıdır.Tozlanma ve döllenme meydana gelince tohum ve meyve oluştururlar.
çiçek kısımları ve görevleri  :

• Çanak yaprak :tomurcuk açılana kadar koruma.
• Taç yaprak : böcekleri çekmek ve tozlaşmayı sağlamak
• Erkek organ: erkek üreme hücrelerini oluşturma
• Dişi organ: Dişi üreme hücresini,tohumu ve meyveyi oluşturmak 
A.Erkek organ (Stamen) 
Sapçık (Filament)
•Anter (Başcık) kısmına destek olur
•Boy sayı ve özellikleri türe göre değişir
Başcık (Anter)
•Polen ana hücreleri taşır
•Mayoz görülür
•Polen oluşumunun gerçekleştiği yerdir
•Olgunlaşmada açılarak polenlerin serbest kalmasını sağlar

B.Dişi organ (Pistil) 
Tepecik (Stigma)
•Nemli ve yapışkan özelliktedir
•Tozlaşmanın (Polinasyon)gerçekleştiği yerdir
•Tozlaşmaya göre değişim gösterir
•Polenin çimlenmesi için özel kimyasallar salgılanır
•Döllenmenin kontrolünde rol alır
Boyuncuk (Stilus)
•Çimlenen polen tüpünün ovaryuma ulaşmasını sağlar
•Boyu türe göre değişir
•Döllenmenin kontrolünde rol alır
Dişi organ =Ovayum (Karpel)
•Tohum taslakları bulundurur
•Mayozla ,mitoz ve polimerizasyonla embriyo kesesinin oluştuğu  yerdir
•Döllenmenin gerçekleştiği yerdir
•Tohum oluşumunun gerçekleştiği yerdir
•Meyve oluşumunda rol alır
•Yayılmada rol alır
Tohum taslağı /Embriyo kesesi
•N kromozomlu 8 çekirdek taşır
•Polar çekirdeklerin döllenmesi ile endosperm oluşur
•Yumurtanın döllenmesi ile bitki embriyosu oluşur
•Döllenmeler sonunda tohum haline dönüşür
 Çiçeklerde Cinsiyet: 
•Çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organların hepsine sahip çiçeklere tam, eksiksiz , 
erdişi, erselik (Hermafrodit) çiçekler denir.
Örnek: Domates, biber, patlıcan gibi sebzeler ile elma, armut, erik,şeftali, portakal gibi meyve türlerinde erselik çiçekler bulunur. 
•Bunlardan biri olmasa bile eksik çiçek denir.Yalnız erkek veya dişi organı olan çiçeklere 
kusurlu’ çiçekler denir.
1.Tek evcikli bitkiler:
Eşey organlarından sadece birini bulunduran tek cinsli çiçekler eğer aynı bitki üzerinde bulunuyorsa, yani bir bitkinin üzerinde farklı yerlerde dişi veya erkek çiçekler yer alıyorsa bu bitkilere monoik (tek evcikli) bitkiler denir.
Örnek: Sebzelerden;kabak, kavun,karpuz, hıyar .meyvelerden; fındık,ceviz, kestane ve dut monoik çiçek yapısına sahiptir.

2.İki evcikli bitkiler:
Eşey organlarından sadece birini bulunduran tek cinsli çiçeklerde eğer erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bitkilerde bulunuyorsa bu bitkilere de dioik (iki evcikli) bitkiler denir. 
Örnek: Antepfıstığı, incir, hurma,papaya, kivi, ıspanak, kuşkonmaz dioik bitkilerdir.
Başcık (Teka)larda polen oluşumu:
1-Başcıkta bulunan mikrospor ana hücresi mayoz geçirerek 4 tane haploid mikrospor oluşturur.
2-Mikrospor hücrelerinin nukleusları mitozla ikiye ayrılır
3-Oluşan iki mikro nukleus etraflarına bir miktar sitoplazma alırlar
4-Böylece tozlaşmayı sağlayacak polen oluşur
5-Polen nukleuslardan biri polendeki metabolizmayı kontrol eden vegetatif nucleus,diğeri ise döllenmeyi sağlayacak generatif (Doğurucu) nukleustur
6-Polen etrafında türe özgü ve tozlaşma biçimine uygun kabuk oluşur

Ovaryumda embriyo kesesinin oluşumu:
1-Megaspor ana hücresi mayozla 4 megaspor yapar,bunlardan 3 tanesi erir geri kalan bir tanesi megaspor olarak kalır.
2-Megaspor hücresinin nukleusu ard arda 3 kez mitoz gecirerek 8 nukleuslu hücre oluşur
3-Megaspor içindeki nukleuslardan 3 tanesi vegetal kutba nukleusları yerleşerek Antipod nucleusları oluşturur
4- 2 tanesi ortada polar nukleusları oluşturur    
5-Geri kalan 3 nukleustan biri ovum diğerleride sinerjit nukleusları haline dönüşerek animal (Döllenme) kutbuna yerleşir.
6-Organizasyon bittiğinde döllenmeye hazır embriyo kesesi meydana gelmiştir
http://www.lisebiyoloji.com adresinden alınmıştır.

BİTKİLERDE TOZLAŞMA


BİTKİLERDE TOZLAŞMA NEDİR ?

Olgunlaşan erkek organdan dağılan çiçek tozlarının (polenlerin), çeşitli vasıtalarla dişi organın tepeciği üzerine gelmesine tozlaşma denir.
Tozlaşmanın başarılı olabilmesi için, bitkiler çok fazla polen üretir. Böylelikle çiçek tozlarının dişi organ tepeciklerine ulaşma olasılığı artar. Polenlerin dışında bulunan dış gömlek, uçuşmalarına yardımcı olacak yapı kazanmıştır. Milyonlarcası rüzgârla uçuşan çiçek tozlarının yalnızca çok az bir kısmı dişi organa ulaşır. Ancak, bu genellikle bitkinin neslini sürdürmesi için yeterli sayıdadır.
Tozlaşma, böcekler aracılığıyla da yapılır. Böcek vücudu üzerinde birçok çıkıntı ve kıllar vardır. Çiçek tozlarının yapısı da böceklere yapışmaya uygundur. Böcekler, vücutlarına yapışan çiçek tozlarını çiçekten çiçeğe taşırlar. Yağmur ve akarsular, kuşlar, insanlar, diğer birçok hayvanlar da tozlaşmayı sağlayabilir.
http://www.hakkinda-bilgi-nedir.com adresinden alınmıştır.





BİTKİLERİN GRUPLANDIRILMASI

1. Çiçeksiz (Tohumsuz) Bitkiler:

Çiçek ve tohum oluşturmazlar. Üremeleri eşeysiz veya eşeyli üremenin birbirini takip ettiği döl almaşı (metagenez) şeklinde olur. Kara yosunları ve eğrelti otları çiçeksiz bitkilerin ençok bilinen gruplarıdır. Bu iki gruptan başka Ciğer otları, Kibrit otları ve At kuyrukları da vardır.

a) Kara Yosunları: İletim demetleri yoktur. Nemli yerlerde yaşarlar. Döl almasıyla eşeyli ürerler. Gerçek yapraklar olmayıp yaprağımsı yapıları vardır.

b) Eğrelti Otları: Gerçek kök ve yaprakları yoktur. İletim demetleri vardır. Yapraklar yer altı gövdelerine dönüşmüştür.

2. Çiçekli (Tohumlu) Bitkilerin Özellikleri:

Üreme organları çiçeklerdir. Gerçek kök, gövde ve yaprakları vardır. İletim demetleri gelişmiştir. Tohumlu bitkilerde genel olarak eşeyli üreme hakim olsa da eşeysiz üreme çeşitlerinden olan vejetatif çoğalma hemen he*men tüm türlerde görülür. Bu özellik seracılıkta, çiçekçilikte ve hatta ziraatta birçok önemli bitkinin çoğaltılmasında kullanılmaktadır. Tohumlu bitkiler iki alt bölüme ayrılır.

a) Açık Tohumlular: Kozalaklı bitkiler olarak da bilinirler. Her zaman yeşil, çoğu iğne yapraklı, ağaç meydana gelen, çok yıllık bitkilerdir. Otsu formu yoktur. Tohum taslakları ovaryum tarafından örtülmemiştir. Tohum meyve içinde değil, kozalak yapraklarının altında açıkta bulunur. Bu nedenle açık tohumlu bitkiler olarak adlandırılmışlardır. Gerçek çiçek ve tohum taslakları yoktur. Erkek ve dişi organ genellikle farklı çiçeklerde bulunur. Çenek sayısı değişkendir. Çam, ardıç, ladin, göknar ve sedir ağacı bu grubun bilinen örneklerindendir.

Açık tohumlu bitkiler odun boruları (ksilem) ve soymuk borularından (floem) oluşan vasküler sisteme sahiptirler. Odun yapıları gövdede bir daire üzerine dizilmiş açık kollateral iletim demetleri içerir. Bu nedenle de ikincil kalınlaşma gösterirler. Açık tohumlularda polen üretimi oldukça fazla olup, her bir erkek kozalak birkaç milyon polen üretebilir. Bazı türlerin polenlerinde, polenin rüzgarla uçmasını sağlayan 2-3 hava keseciği bulunabilir. Dişi kozalak genelde erkek kozalağa benzer. Bir eksen üzerinde sarmal dizilmiş makrosporofillerden oluşmuştur. Her bir makrosporofılin üst kısmında iki tohum taslağı bulunur. Tohum taslaklarında da makrosporangiyumlar yer alır.

Tozlaşmaları genelde rüzgarla olur. Tohumların olgunlaşma süreleri 1-3 yıl arasındadır. Günümüzde 600 ile 1000 türle temsil edilmektedirler.

b) Kapalı Tohumlular: Kapalı tohumluların gerçek çiçek ve tohum taslakları vardır. Tohum taslakları ve tohumları meyve ile örtülü olduğundan kapalı tohumlu bitkiler olarak adlandırılırlar. Sayıları 250 bine yakın türden oluşur. Meşe, kayın, gürgen, karaağaç gibi yapraklı ağaçlar ve bütün meyve ağaçları bu gruba dahildir. Odunsu ve otsu çeşitleri vardır. Çok yıllık olanların bazıları kışın yaprağını döker, bazıları dökmez. Çenek sayısına göre tek çenekli ve çift çenekti olmak üzere ikiye ayrılırlar.

1. Tek Çenekliler (Monokotiledonlar): Tohumlarında tek çenek bulunur. Çoğu bir yıllık otsu bitkilerdir. Buğday, mısır, lale, muz, soğan, hurma, orkide ve bir çok ot türü bu sınıf içinde yer alır. Hiç birinin gövdesinde kambiyum bulunmaz. Bunun için boyları uzun, gövdeleri incedir. Yapraklan genellikle ince, uzun ve paralel damarlı, kökleri saçak köktür. İletim demetleri gövdede düzensiz dağılmıştır.

2. Çift Çenekliler (Dikotiledonlar): Tohumlarında çift çenek vardır. Gövdelerinde kambiyum halkaları bulunur. Bu sayede iletim demetleri gövdeye düzenli olarak dizilmiştir. Yaprakları ağsı damarlı çok yıllık odunsu bitkilerdir. 

http://www.forumdas.net adresinden alınmıştır.

BELGESEL VİDEO :

BİTKİ NEDİR ?


Bitki Nedir?
Bulunduğu yere kökleriyle tutunup gelişen , döl veren ve hayatını tamamladıktan sonra kuruyarak varlığı sona eren , yosun , ot , Ağaç vb. Canlılarıngenel adı , nebat.
Bitkiler , yeryüzünde yaşamın anahtarıdır. Bitkilerolmasaydı pek çok Canlı organizma yaşamını sürdüremezdi; çünkü üstün yapılı yaratıklar, yaşam biçimleriyle, besinlerini doğrudan yada dolaylı olarak Bitkilerden sağlarlar. Oysa pek çok Bitki,gerekli besinlerini güneş ışığından yararlanarak kendisi üretmektedir.
Bitkiler 2 temel öbekte ( alt şube ) toplanır;
  1. Kapalı Tohumlular (Çiçekli Bitkiler- Angiospermae )
  2. Açık Tohumlular (Çiçeksiz Bitkiler- Gymnospermae )
Kapalı tohumlular gerçek çiçek üretirler ve sayıları 250 milyona yakın türden oluşan bir bitkiler alemidirler. Meşe , kayın , gürgen , karağaç gibi yapraklı ağaçlar bu gruba dahildir.
Açık tohumlular ise çiçeksiz bitkiler olarak anılırlar ve bu Bitkilerde geniş bir Canlılar topluluğudur. Çam , Göknar , Sedir , Ladin gibi kozalaklı ağaçlar , Sikaslar , Ginko gibi türler bu gruba dahildir.
Bitkiler (Plantae) , Fotosentez yapan , ökaryotik , çiçekler, ağaçlar, eğreltiotları, otlar, yosunlar ve benzeri organizmaları içinde bulunduran çok büyük bir canlılar alemidir.
Bitkiler , topluluk halinde yaşarlar. Bitkilerin bir bölgede oluşturdukları örtüye Bitki örtüsü denir. Flora , bir bölgede yetişen bütün bitki türlerinin hepsine denir. Herhangi bir bölgenin yaşam koşullarında gelişen , benzer ekolojik yapı içeren bitki topluluğuna vejetasyon denir.
Bunlar 4 sınıftır : Ormanlar ( her zaman yeşil tropikal yağmur , subtropikal, orta kuşak , iğne yapraklı, sert yapraklı , kışın yaprak dökenler , muson ormanları , tropikal kuru , mangrov , galeri, bataklık ), Çalılar ( maki , garig , psödomaki ) , otlar (savan , step, çöl ) , tundra. Bitkilerin yetişmesini etkileyen bir çok faktör vardır. Bunlar ; ekvatora uzaklık , denizden yükseklik ( rakım ) , arazi eğimi , ışık , Sıcaklık , nem , yıllık yağış miktarı , Toprak içeriği , canlı faktörler ( insan , hayvan , diğer bitkiler , mikroorganizmalar )'dir.
 http://www.diyadinnet.com adresinden alınmıştır.

HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI

Omurgalı Hayvanlar Nelerdir?

• Vücutlarında kemik ve kıkırdaktan yapılmış iç iskeletleri bulunur

• En gelişmiş canlı grubudur

• Doku ve organ gelişimi en yüksek derecede bulunur

• Vücutlarında özel görevler yapan sistemler bulunur

• Hepsi eşeyli yollarla çoğalırlar Böbrekleriyle boşaltım yaparlar Omurgalılar beş ayrı grupta toplanırlar

omurgalı hayvanlar nelerdir.gif

1 Balıklar

• Tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar

• Solungaç solunumu yaparlar

• Yüzgeçleriyle hareket ederler

• Vücutları koruyucu olan pullarla kaplıdır

• Kalpleri bir kulakçık ve bir karıncık olarak iki odacıklıdır

• Kalpleri, vücuttaki kirli kanı toplayıp solungaçlara gönderir Bu nedenle kalpte sadece kirli kan bulunur

• Soğuk kanlı canlılardır Vücut sıcaklıkları suya bağlıdır Kış uykusuna yatmazlar

• Dış döllenme ve dış gelişmeyle yumurta üreterek çoğalırlar Köpek balığı, Hamsi, Kefal, Alabalık, Palamut bu gruba girer

2 Kurbağalar


• Derileri ince ve nemli olan canlılardan oluşur Su kenarlarında yaşarlar

• Yavruyken solungaç, erginken deri ve akciğer solunumu yaparlar

• Arka ayakları uzun olup perdelidir Sıçramasını ve suda yüzmesini sağlar

• Dilleri uzun ve yapışkanlıdır Çoğunlukla böcekleri tutarak beslenirler

• Kalpleri iki kulakçık ve bir karıncıktan oluşur Vücuttan gelen kirli kan ile akciğerden gelen temiz kan karıncıkta karışır Vücuda karışık kan gönderilir Yeterli enerjiyi üretemediği için soğuk kanlıdırlar

• Dış döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurtayla çoğalırlar

• Büyümeleri sırasında larvaları başkalaşım geçirir ve erginleşir

• Kuyruklu ve kuyruksuz kurbağa olarak adlandırılan türleri bulunur

3 Sürüngenler

• Gövdelerine oranla kol ve bacakları zayıf olduğu için karınları üzerinde sürünürler

• Vücut çevresi pullarla kaplıdır

• Akciğerleriyle solunum yaparlar Kalpleri üç odalı olup iki kulakçık ve bir karıncıktan oluşur Karıncıkta bulunan yarım perde kirli ve temiz kanın karışmasını azda olsa engeller

• Vücutta karışık kan dolaşır ve soğuk kanlı canlılardır

• İç döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurtayla çoğalır 4 farklı alt grubu bulunur

• Kertenkeleler : Bazı türleri uzun ve hareketli olan kuyruklarını düşmanlarından kaçmak için kopartabilirler Kopan kuyruk zamanla rejenerasyonla onarılır

• Yılanlar : Kol ve bacakları yoktur Kıvrılarak hareket ederler Zehirli olanlar dişleriyle avlarını etkisiz hale getirirler Hayvanları yutarak beslenirler Büyümeleri sırısında derilerini değiştirirler

• Kaplumbağalar : Vücut çevresinde bağa denen sert ve kalın bir kabuk korunmasını sağlar

• Timsahlar : Ekvatoral kuşakta yaşarlar Kış uykusuna yatmazlar Üst çenesini hareket ettiren tek omurgalı grubudur Kalpleri dört odacıklıdır Vücutlarında karışık kan dolaşır Su kenarlarında yaşarlar

4 Kuşlar


• Vücutları tüylerle kaplıdır Tüyler uçmayı ve vücut sıcaklığının korunmasını sağlar

• Akciğer solunumu yaparlar Ağız uçları gaga şeklindedir Ağızlarında diş bulunmaz Dişin görevini sindirim kanalındaki taşlık organı yapar

• Kalpleri dört odacıklı olup, sağ tarafta kirli, sol tarafta ise temiz kan bulunur Vücutta temiz kan ve kirli kan ayrı ayrı dolaşır Sıcak kanlı canlılardır

• Oluşturdukları yavrularına bakarlar İç döllenme ve dış gelişme şeklinde yumurta oluşturarak çoğalırlar Beslenme ve yaşama şekline göre yırtıcı, tırmanıcı, ötücü, uçamayan, suda yüzebilen türleri bulunur

5 Memeliler
Vücutları kıl ve ter bezleriyle kaplı olan canlı grubudur En gelişmiş canlı grubu olup akciğer solunumunu yaparlar Yeryüzünde ortam adaptasyonları (uyum yetenekleri) en yüksek olan canlılar olup hemen hemen her yerde bulunabilirler
Kalpleri dört odacıklı olup kirli ve temiz kan karışmaz Vücutlarında temiz kan dolaşır Sıcak kanlı canlılardır Kış uykusuna yatmazlar İç döllenme ve iç gelişme şeklinde yavrularını belli bir hamilelik sürecinden sonra doğurarak çoğalırlar Doğan yavrularını sütle besleyerek yetiştirirler Yavruların bakım ve korunmasını sağlarlar Beslenme ve yaşama şekline göre altı çeşidi bulunur

• Otçul memeliler : Besinlerini bitkisel kaynaklardan alırlar Geviş getirenlerinin mideleri 4 odalıdır ve bağırsakları uzundur Keçi, koyun, inek gibi

• Etçil memeliler : Besinlerini hayvansal kaynaklardan alırlar Ağız ve ayak yapıları yırtıcı özelliktedir Aslan, kurt, çakal gibi

• Etçil - otçul memeliler : Besin kaynağı olarak et ve ot kullanabilen canlılardır Ayı, fare, kedi, köpek gibi

• Kemirici memeliler : Bitkilerin kök, gövde ve tohumlarını kemirerek beslenirler Tavşan, sincap, fare gibi

• Uçan memeliler : Kollarını gövdeye bağlayan pelerin şeklindeki deriyle uçarlar Yarasa gibi

• Yüzen memeliler : Kol ve bacakları yüzgeç şeklinde olup su ortamında hareket ederler Balina, yunus, fok gibi
 


Kaynak: http://www.forumlord.net adresinden alınmıştır.